17.03.2023 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi

17.03.2023 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi

English

Topic: Common Harm to Humanity: Racism

Dear Brothers and Sisters!

Rasulullah (saw), who was sent as a mercy to all of humanity, revealed a principle against racism in his Farewell Hajj that will never change. He said: “There is no superiority for an Arab over a non-Arab, nor for a non-Arab over an Arab. Neither is the white superior over the black, nor is the black superior over the white – except by piety.”[1] With such a profound expression, the Messenger of Allah (saw) showed us the solution for racism, which has caused many disasters and destruction throughout history. In other words, people are as equal as the teeth of a comb. No one has an advantage over the other. Superiority is only in Taqwa.

Dear Brothers and Sisters!

The desire for glory and honour is a feeling that exists in human nature. People who have not reached spiritual maturity try to satisfy these feelings with their ethnicity. They consider the racial unity of blood as the reason for superiority. They despise those other than their own tribe and they think that they can elevate themselves. However, Allah (swt) mentions in the Quran, “O mankind, indeed We have created you from male and female and made you peoples and tribes that you may know one another. Indeed, the most noble of you in the sight of Allāh is the most righteous of you. Indeed, Allāh is Knowing and Aware.”[2]That is, superiority is not by being from a tribe or having a certain skin colour; It is only possible by performing good deeds.

Dear Brothers and Sisters!

Racism is the common enemy of all humanity. People who cannot tolerate the differences of others, who do not respect different religious beliefs, thoughts and lifestyles, are the curse of humanity. We once again saw the bitter consequences of this in the example of the brutal murder of young people of different ethnicities and beliefs, which took place in Hanau, Germany, exactly three years ago. Many other cases of killings and assaults due to racism exists all around us. Likewise, the killing of 51 innocent people in the attack on two mosques on a Friday in New Zealand in 2019 still preserves its freshness in our memories. One of the important manifestations of racism is the provocative attacks on different faiths. Again, the actions of burning the Qur’an are among the most obvious examples of this. These evil attacks aimed at destroying the culture of living together and disrupting the social peace will never reach their goal. As Muslims, we want to believe that individuals, non-governmental organisations and states with conscience will put forward the necessary legal actions in an age where human rights and freedoms are not despised.

Dear Jama’ah!  

Islam, which aims for humanity to live in peace and tranquillity on earth, has condemned all forms of racism. Rasulullah (saw) said, “The caller to racism is not from us. The fight for the cause of racism is not from us. It’s not one of us who dies for racism.”[3] It is the common duty of every Muslim and every person of conscience to fight against racism. Let us know that these tragic events are exemplary. Let’s not forget these evils committed for the sake of racism. May Allah (swt) protect us and all of humanity from such cruelties. Ameen

[1] Müsned-i Ahmed, H. No: 23489

[2] Hucurât suresi, 49:13

[3] Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112


Türkçe

Konu: İnsanlığın Ortak Yarası: Irkçılık

Muhterem Müslümanlar!

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen Efendimiz ﷺ, kıyamete değin ırkçılığa karşı değişmeyecek olan bir prensibi Veda Haccı’nda bildirmiştir: “Ey İnsanlar! Rabbiniz birdir! Babanız da birdir! Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır.”[1] Resûlullah ﷺ böylesi muhteşem bir ifadeyle, insanlığın ortak yarası olan, tarih boyunca birçok felakete ve yıkıma sebebiyet veren ırkçılık hastalığının çaresini bize göstermiştir. Başka bir ifadeyle insanlar tarağın dişleri gibi eşittir. Kimsenin bir diğerine karşı üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.

Aziz Müminler!

Şan ve şeref arzusu, insanın fıtratında var olan bir hissiyattır. Ruhen olgunluğa erişmemiş olan insanlar bu duygularını etnik kökenleriyle tatmin etmeye yeltenmektedirler. Kan bağının sağlamış olduğu ırk birlikteliğini üstünlük sebebi olarak saymaktadırlar. Kendi kavimleri dışındakileri hor ve hakir görerek, kendilerini yüceltebilecekleri düşüncesine kapılmaktadırlar.  Oysa Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız Ona itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.”[2] diye buyurmaktadır. Yani üstünlük bir kavimden olmakla veya belli bir ten rengine sahip olmakla değil; iyi, güzel ve doğrunun hayatımıza hâkim kılınmasıyla, yani hayırlı amellerin icrasıyla mümkündür.

Kıymetli Müminler!

Irkçılık bütün insanlığın ortak düşmanıdır. Başkalarının farklılıklarına tahammül edemeyen, farklı dinî inançlara ve düşüncelere, yaşam biçimlerine saygı duymayan kimseler insanlığın baş belasıdır. Bunun acı sonuçlarını, bundan tam üç yıl önce Almanya’nın Hanau şehrinde gerçekleşen, farklı etnik köken ve inanca mensup gençlerin hunharca katledilmesi örneğinde bir kez daha görmüş olduk. Aynı şekilde, 2019 yılında Yeni Zelanda’da bir cuma günü iki camiye yapılan saldırıda 51 masum insanın öldürülmesi hâlâ hafızalarımızdaki tazeliğini korumaktadır.

Irkçılığın önemli tezahürlerinden birisi de farklı inanç mensuplarının kutsallarına yönelik kışkırtıcı saldırılardır. Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın mushafını yakma eylemleri de bunun en bariz örneklerindendir. Birlikte yaşama kültürünü yok etmeye ve toplumsal huzuru bozmaya yönelik bu menfur saldırılar, asla amacına ulaşamayacaktır. Müslümanlar olarak, insan hak ve hürriyetlerinin dillerden düşürülmediği bir çağda, vicdan sahibi bireylerin, sivil toplum kuruluşlarının ve devletlerin gereken mücadeleyi ortaya koymaları gerektiğini buradan bir defa daha hatırlatmak istiyoruz.

Değerli Kardeşlerim!  

İnsanlığın yeryüzünde barış ve huzur içerisinde yaşamasını hedefleyen İslam, ırkçılığın her türlüsünü lanetlemiştir. Resûlullah ﷺ “Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna mücadele bizden değildir. Irkçılık için ölen bizden değildir.”[3] diye buyurmuştur.

İnsanlığın ortak yarası olan ırkçılık ile mücadele etmek her Müslüman’ın ve vicdan sahibi her insanın ortak görevidir. Bu acı olayların ibret niteliğinde olduğunu bilelim. Irkçılık uğruna yapılan bu zulümleri unutmayalım. Rabbim bizleri ve bütün insanlığı bu tür zulümlerden muhafaza buyursun.

[1] Müsned-i Ahmed, H. No: 23489

[2] Hucurât suresi, 49:13

[3] Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112

Leave a comment

Information

ICMG - Islamic Community Milli Gorus Australia

7/882 Cooper St, Somerton VIC 3062

(03) 9359 5292

Quick Links