31.03.2023 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi
English
Topic: The Necessity of Social Unity: Zakat
Dear Brothers and Sisters!
In Islam, the most important act of worship after prayer is giving zakat. The word zakat, which means abundance, cleanliness, increase and praise in Arabic, is defined in our religion as “Muslims, who are considered wealthy, to give a certain amount of certain types of goods to places determined by Allah”. It was made compulsory after fasting in the 2nd year of Hijra. Zakat is commanded to be given in 32 verses of the Qur’an. The Quran mentions: “Establish prayer and give zakāh.”[1], “Take, [O Muḥammad], from their wealth a charity by which you purify them and cause them increase.”[2], “Eat of [each of] its fruit when it yields and give its due [zakāh] on the day of its harvest.”[3] Rasulullah (saw) has said, “Islam has been built on five [pillars]: testifying that there is no god but Allah and that Muhammad is the Messenger of Allah, performing the prayers, paying the Zakah, making the pilgrimage to the Kabah, and fasting in Ramadan.”[4] He pointed out that zakat is one of the fundamental worships of Islam.
Dear Brothers and Sisters!
Zakat is obligatory on those who are sane, intelligent and have reached the age of puberty and have a nisab amount of property. There are many reasons why zakat is fard. Zakat is giving thanks for the wealth that Allah has given. It does not reduce the wealth; but it enriches and increases. Allah (swt) mentions, “If you are grateful, I will surely increase you [in favor]; but if you deny, indeed, My punishment is severe.”[5] Zakat makes a person generous. It strengthens feelings of unselfishness. It lifts society out of poverty. It brings the rich and the poor closer to each other, develops the feelings of love, respect and religious brotherhood between them. It destroys the thought of envy and envy of wealth. Another name for zakat is charity. It means charity, honesty and sincere devotion.
The payment of zakat purifies and strengthens the faith of a Muslim. Thus, Rasulullah (saw) said,
“The evidence of belief is charity.”[6]
Dear Jama’ah!
Zakat is an act of worship that can contribute greatly to the provision of social justice. Therefore, from the first day it was made compulsory. Allah (swt) mentions in the Quran,“Zakāh expenditures are only for the poor and for the needy and for those employed for it and for bringing hearts together [for Islām] and for freeing captives [or slaves] and for those in debt and for the cause of Allāh and for the [stranded] traveller – an obligation [imposed] by Allāh.”[7] Through this ayah a zakat fund was created to be delivered to the places specified in the verse, and zakats began to be collected by the state. The payment of zakat has not been left to the hands and consciences of individuals. Because zakat is an act of worship that includes social welfare, helping those who are in heavy debt, the salaries of those who collect and distribute zakat, helping those who will be converted to Islam, spending in many areas such as education and health. Therefore, collecting zakat by institutions and distributing it in accordance with its purpose is one of the wisdoms behind making zakat compulsory. For, the conditions that will enable one to perform a fard completely are also fard.
Dear Brothers and Sisters!
In this sense, Islamic Community Milli Gorus, which established such institutions, has been working for years to fulfill this need. The collected zakats, fitrahs and other aids are thus delivered to the places accordingly. The needs of our brothers and sisters who are victims of earthquakes and floods are evaluated and tried to be met within this scope. In this context, let’s continue to support with our zakat and fitrah. Let’s continue to heal the wounds of our needy and deprived brothers and sisters with our zakat and fitrah. May Allah (swt), the Almighty, bless our month of Ramadan, accept our charities and make it good for us. Ameen.
[1] Surah Al-Baqarah, 2:110
[2] Surah At-Tawbah, 9:103
[3] Surah Al-An’am, 6:141
[4] Buhari, İman, 19-22; Tirmizi, İman,3; Nesâî, İman, 13.
[5] Surah Ibrahim, 14:7
[6] Müslim, Müsâfirûn, 84
[7] Surah At-Tawbah, 9:60
Türkçe
Konu: Toplumsal Dayanışmanın Gereği: Zekât
Muhterem Müslümanlar!
İslam dininde namazdan sonra en önemli ibadet zekât vermektir. Arapçada bereket, temizlik, üreme, çoğalma, artma ve övme anlamlarına gelen zekât kelimesi dinimizde “zengin sayılan Müslümanların, belli mal türlerinden belli bir miktarını Allâh Teala’nın belirlediği yerlere vermesi” şeklinde tarif edilir. Hicretin 2. yılında, oruç ibadetinden sonra farz kılınmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de 32 ayette zekât verilmesi emredilmiştir. Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Namazı kılınız, zekâtı veriniz.”[1], “Müminlerin mallarından zekât al ki, onları temizleyip mallarını çoğaltasın.”[2], “Hasat günü ürünün hakkını (zekât ve sadakasını) ödeyiniz.”[3] Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de “İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve ramazan orucunu tutmak.”[4] buyurarak zekâtın İslam’ın temel ibadetlerinden birisi olduğuna işaret etmiştir.
Aziz Kardeşlerim!
Zekât hür, akıllı ve erginlik çağına ulaşmış Müslümanlardan nisap miktarı mala sahip olanlar üzerine farzdır. Zekâtın farz oluşunun birçok hikmeti vardır. Zekât, Allah’ın verdiği servete şükretmektir. Malı azaltmaz; bereketlendirir ve artırır. Çünkü Allah (c.c.) “Eğer şükrederseniz, verdiğim nimetleri mutlaka artırırım.”[5] buyurur. Zekât kişiyi cömert ve eli açık yapar. Diğerkâmlık duygularını güçlendirir. Toplumu yoksulluktan kurtarır. Zenginle yoksulu birbirine yaklaştırır, aralarında sevgi, saygı ve din kardeşliği duygularını geliştirir. Kıskançlık ve servet düşmanlığı düşüncesini yok eder. Zekâtın bir adı da sadakadır. Sadaka, doğruluk ve içten bağlılık demektir. Zekâtın ödenmesi, inancı saflaştırır ve samimileştirir; Müslüman’ın imanını güçlendirir.
Bundan dolayı Peygamberimiz (s.a.v.) “Sadaka (imanın) delilidir.”[6] buyurmuştur.
Değerli Kardeşlerim!
Zekât, sosyal adaletin sağlanmasında çok büyük katkıları olabilecek bir ibadettir. Bundan dolayı daha farz kılındığı ilk günden itibaren “Zekâtlar ancak fakirlerin, miskinlerin, zekât tahsili işinde çalışanların, kalpleri İslam’a ısındırılmak istenenlerin, kölelerin, borçluların, Allah yolunda cihat edenlerin ve yolcuların hakkıdır. Bu Allah tarafından farz kılınmıştır.”[7] ayetinde belirtilen yerlere ulaştırılmak üzere zekât fonu oluşturulmuş ve zekatlar devlet eliyle toplanmaya başlanmıştır. Zekâtın ödenmesi tek tek şahısların eline ve vicdanlarına terk edilmemiştir. Çünkü zekât sosyal refahı, ağır borç altında olanlara yardım edilmesini, zekât toplayan ve dağıtan kişilerin maaşlarını, İslam’a ısındırılacak kişilere yardım, eğitim, sağlık gibi birçok alanda harcama yapmayı içeren bir ibadettir. Dolayısıyla zekâtın, zekât fonu gibi kurumlar eliyle toplanması ve amacına uygun dağıtılması zekâtın farz kılınışının hikmetlerindendir. Çünkü bir farzı eksiksiz eda etmeyi sağlayacak şartlar da farz olur.
Muhterem Cemaat!
İşte bu anlamda Avrupa’da zekât müessesesini kurmuş olan İslam Toplumu Millî Görüş bu ihtiyacı bihakkın yerine getirmek için yıllardır çalışmalar yapmaktadır. Toplanan zekâtlar, fitreler ve diğer yardımlar bu sayede ihtiyaç olan yerlere hikmete uygun bir şekilde sarf edilmektedir. Deprem ve sel mağduru kardeşlerimizin ihtiyaçları da bu kapsamda değerlendirilip giderilmeye çalışıldığı gibi bundan sonra da hem zekâtlarımız hem de ayni ve nakdî yardımlarımızla giderilmeye devam edilecektir. Bu bağlamda bizler zekât ve fitrelerimizle destek olmaya devam edelim. Muhtaç, mahrum ve mahzun kardeşlerimizin yaralarını sarmaya zekât ve fitrelerimizle devam edelim. Rabbimiz Teâlâ, ramazan ayımızı mübarek eylesin, yardımlarımızı kabul etsin, hakkımızda hayırlı kılsın inşallah.
[1] Bakara suresi, 2:110
[2] Tevbe suresi, 9:103
[3] En’am suresi, 6:141
[4] Buhari, İman, 19-22; Tirmizi, İman,3; Nesâî, İman, 13.
[5] İbrâhîm suresi, 14:7
[6] Müslim, Müsâfirûn, 84
[7] Tevbe suresi, 9:60