11.11.2022 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi
English
Topic: The season of the believers – Winter
Dear Brothers and Sisters!
Allah (swt) has created the universe and everything in it in a certain order and balance. There is no deficiency in any of the creations. Everything created remembers Allah (swt) in a constant state of movement. The life of a human being is constantly active, just as in other creatures. At the stage of human life, there is birth and childhood like spring, which is the first of the seasons, youth like summer, maturity like autumn, and finally old age and death like winter. Every season, every age has its own special aspects, eases and difficulties, as well as blessings and opportunities. If we use these blessings and opportunities as we have been commanded, we have the hope that we will achieve salvation both in this world and in the hereafter. The change of seasons does not only affect nature, it also has a psychological effect on people. For example, the revival and joy seen in nature in spring and summer also affect human beings. On the other hand, it has been observed that people are more pessimistic in closed and cold weather.
Dear Jama’ah!
Rasulullah (saw) has said, “Winter is the spring of the believer. He fasts because the days are short. Since the nights are long, he stands up and prays.”[1] When we look at the winter season, we realise what a great blessing and opportunity we have. When we turn the winter season into an opportunity and spend the day with fasting, and the evenings with worship, dhikr and contemplation, spring will come to our spirituality. Especially when we consider our problems such as not being able to plan time well and thus wasting time, which is one of the biggest problems of our time, the winter months offer a new opportunity for us.
The Quran mentions, “Indeed, in the creation of the heavens and the earth and the alternation of the night and the day are signs for those of understanding.”[2]
Dear Brothers and Sisters!
The Winter season is the seasons to discipline our souls. It is also a great opportunity for our brothers who do not have the habit of praying yet to start praying. The prayer times in winter is an inevitable good opportunity to gain the habit of prayer. We must complete the Quran which we could not read, and the Surahs that we could not memorise in these fruitful days. Our Companions, who were moralised with the morality of our Prophet (saw), also looked forward to the winter season and when it came, they were more engaged in worship. Together with our family members, we can turn the winter season into a season of opportunity and mercy. We can perform prayers, dhikrs and good deeds that we have not been able to do many times, and we can make this period of time a means of a new beginning in our family life. Participating in Muhabbah is an important opportunity to evaluate the long winter nights. We should be a good example for our future generations by praying in congregation and participating in activities such as morning prayer programs organised at our mosques. Our Prophet (saw), who took the utmost care in praying in congregation and never stopped doing this until his death, said, “Whoever goes to the mosque in the morning and evening, Allah will prepare a place for him in Paradise every morning and evening.”[3]
Dear Jama’ah!
We will never reach our spiritual spring if we waste our day with unnecessary works other than our daily work, and if we are busy with things for which we are not responsible. For this reason, we should see the winter season as the season of mercy, evaluate it as a preparation for the blessed three months, and guide our lives this way.
May Allah (swt) allow us all to spend the winter season in the most beautiful and fruitful way. Ameen!
[1] Ahmed bin Hanbel, Müsned, III. 75; Ebû Ya‘le, Müsned, II, 519
[2] Surah Âl-i İmrân, 3:190
[3] Buhârî, Ezân, 37; M1524 Müslim, Mesâcid, 285
Türkçe
Konu: Müminlerin Baharı – Kış Mevsimi
Muhterem Kardeşlerim!
Allah kâinatı ve içerisinde bulunan her zerreyi belirli bir nizam ve denge içerisinde yaratmıştır. Bir eksiğin veya boşluğun olmadığı bu dengede sabit olan hiçbir şey bulunmamaktadır. Yaratılan her şey sürekli bir hareket hâlinde Allah’ı zikretmekte, kendisine takdir edilen ne ise o işlevi görmektedir. İnsanoğlunun hayatında da tıpkı diğer mahlukatta olduğu gibi hareketlilikler mevcuttur.
İnsanın hayat merhalesinde mevsimlerin ilki olan bahar gibi doğumu ve çocukluğu, yaz mevsimi gibi gençliği, sonbahar gibi olgunluğu ve nihayetinde kış gibi ihtiyarlığı ve ölümü vardır. Her mevsimin, her yaşın kendine özel hususları, kolaylık ve zorlukları olduğu gibi nimetleri ve imkânları da vardır. Bizler bu nimet ve imkânları emrolunduğumuz doğrultuda kullandığımız takdirde hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa ereceğimiz ümidini taşımaktayız. Mevsimlerin değişmesi sadece tabiata etki etmez, insanların üzerinde de psikolojik etkisi bulunmaktadır. Örneğin bahar ve yaz mevsiminde tabiatta görülen canlanma ve neşe insanoğluna da tesir eder. Öte yandan kapalı ve soğuk havalarda insanların daha karamsar olduğu müşahede edilmiştir.
Aziz Cemaat!
İşte bu noktada mevsimlerin değişkenliğine hikmet nazarıyla bakan Peygamber Efendimiz “Kış müminin baharıdır. Gündüzleri kısa olduğu için oruç tutar. Geceleri de uzun olduğu için kıyama kalkar, ibadet eder.”[1] diyerek kış mevsiminin bir fırsat olduğunu bizlere beyan etmiştir. Kış mevsimine hikmet penceresinden baktığımızda aslında ne kadar büyük bir nimet ve imkâna sahip olduğumuzu anlarız. Kış mevsimini fırsata çevirerek gündüzleri oruç, akşamları ibadet, zikir ve tefekkürle geçirdiğimizde maneviyatımıza âdeta bahar gelecektir.
Özellikle günümüzün en büyük sorunlarından olan vakti iyi planlayamama ve böylece zamanı heba etme gibi sorunlarımızı göz önünde bulundurduğumuzda kış ayları bizim için âdeta yeni bir başlangıç imkânı sunmaktadır. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır.”[2] denilerek yine bu imkâna vurgu yapılmıştır.
Değerli Müslümanlar!
Kış mevsimleri nefsimizi terbiye etme, yarım kalmış işlerimizi tamamlama mevsimidir. Namaz kılma alışkanlığı henüz olmayan kardeşlerimizin namaza başlamaları için de büyük bir imkândır. Kışın namaz vakitlerinin art arda gelmesi namaz alışkanlığı kazanmak için kaçınılmaz güzel bir fırsattır. Okuyamadığımız kitabı, tamamlayamadığımız Kur’an tilavetlerimizi ve ezberleyemediğimiz sureleri bu bereketli günlerde tamamlamalıyız. Peygamberimizin ahlakıyla ahlaklanan sahabe efendilerimiz de kış mevsimini dört gözle beklemiş ve geldiğinde daha fazla ibadetle meşgul olmuşlardır. Bizler de aile fertlerimizle birlikte kış mevsimini fırsat ve rahmet mevsimine çevirerek nice yapamadığımız ibadetleri, zikirler ve iyilikleri yapabilir, bu zaman dilimini aile hayatımızda da yeni bir başlangıca vesile kılabiliriz. Uzun kış gecelerini değerlendirmede sohbetlere katılmak önemli bir imkândır. Cemaatle namaz kılarak, camilerimizde düzenlenen sabah namazı programları gibi etkinliklere ailece katılarak gelecek nesillerimize güzel örnek olabilmeliyiz. Cemaatle namaz kılmaya azami derecede özen gösteren ve vefatına kadar bunu hiç bırakmayan Peygamberimiz “Her kim sabah akşam mescide giderse, her sabah ve akşam gidişinde Allah ona cennette bir yer hazırlar.”[3] buyurarak cemaatle namaz kılmanın nasıl bir kazanç olduğunu vurgulamıştır.
Muhterem Kardeşlerim!
Günlük işlerimizin haricinde gereksiz işlerle günümüzü heba eder, mesul olmadığımız işlerle meşgul olursak manevi baharımıza asla ulaşamayız. Bu sebeple kış mevsimini rahmet mevsimi olarak görmeli, üç aylara da bir hazırlık olarak değerlendirmeli ve o düstur ile hayatımıza yön vermeliyiz. Mevlam kış mevsimini en güzel ve bereketli şekilde geçirmeyi hepimize nasip eylesin. Amin!
[1] Ahmed bin Hanbel, Müsned, III. 75; Ebû Ya‘le, Müsned, II, 519
[2] Âl-i İmrân suresi, 3:190
[3] Buhârî, Ezân, 37; M1524 Müslim, Mesâcid, 285