21.04.2023 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi
English
Topic: Continuation of Fasting
Dear Brothers and Sisters!
We bid farewell to the blessed month of Ramadan, after a month of intense worship. May Allah (swt) allow us to reach many more Ramadans with the same excitement and peace. In the month of Ramadan, we disciplined our souls with fasting, purified our property with zakat, became familiar with the Qur’an and we acquired the consciousness of being a community with the tarawih prayer. In short, we spent a month as we were commanded, and attained prosperity and peace. It is a requirement of our servitude to continue this. One of the countless wisdoms of fasting is that it prevents us from evil and equips our bodies with good virtues. As Rasulullah (saw) said, “Fasting is a shield […]” [1]. Just as we avoided heartbreaking, backbiting, bad habits and all similar sins while fasting, it is important that we stay in this state from now on. As a matter of fact, life continues at full speed and our nafs can dominate us at any moment. Allah (swt) mentions in the Quran, “And worship your Lord until there comes to you the certainty [i.e., death].”[2] So, we must ensure that we continue to fast with all our limbs and aim to live a life as a requirement of our servitude.
Dear Brothers and Sisters!
Servitude requires continuity that should never be interrupted. The good gains we made in Ramadan should continue in the same way after today. Our habit of praying with the congregation in Ramadan should continue with the same excitement from now on, and we should keep the awareness of being a community alive. We should maintain the same enthusiasm for the Qur’an and make an effort to comprehend and apply it.
The narration from Alqama (r.a.) gives us a good measure of the continuity of worship: “I asked Aisha (ra), the mother of the believers: ‘O mother of the believers! How was the worship of the Messenger of Allah (saw)? Would he have something to dedicate to one of the days?’ Aisha (ra) gave me the answer: ‘No! His work was constant. Which of you can do what the Messenger of Allah (saw) was able to do?”[3]
Those of us who gain the consciousness of worship in Ramadan should not limit this awareness to the month of Ramadan and should not fall into neglect. Shawwal fasting is an opportunity for us to continue our fasting and not to lose our gains. Rasulullah (saw) has said, “Whoever fasts in Ramadan and then adds six more days in Shawwal, it will be as if he fasted the whole year.”[4]
Dear Jama’ah!
Let’s continue our fasting. Let’s continue with the congregation and encourage our family and friends to pray in congregation. Let’s get rid of our troubles with charity. Let’s integrate the beautiful virtues we acquired in Ramadan with our lives. Let’s tell our children about the continuation of fasting and set a good example for them. Let’s continue to meet with the Qur’an. Let’s always remember the Ummah in our prayers. I pray that Eid-al Fitr will bring blessings, and that the suffering of our brothers and sisters all over the world, will be relieved, and I complete my khutba with the following saying: “The pilgrimage begins when the pilgrim returns from Mecca, the prayer begins when you leave the mosque, and the fasting begins when Ramadan ends.”
May our Allah (swt) grant us to live with this saying and allow us to reach the next Ramadan. Ameen!
[1] Buhârî, Savm, 2
[2] Surah Al-Hijr, 15:99
[3] Buhârî, Savm, 64
[4] Müslim, Sıyâm, 204
Türkçe
Konu: Oruç Hâlinin Devam Etmesi
Aziz Kardeşlerim!
Bir aylık yoğun bir eğitim ve muhasebeden geçtiğimiz mübarek ramazan ayına buruk bir şekilde veda ettik. Mevlamız bizleri aynı heyecan ve huzurla nice ramazan aylarına ulaştırsın.
Ramazan ayında oruç ile nefislerimizi terbiye ettik, zekât ile mallarımızı arındırdık, mukabele sayesinde Kur’an ile hemhâl olduk, teravih namazı ile de cemaat olma bilinci edindik. Kısacası bir ay boyunca emrolunduğumuz gibi bir vakit geçirerek felaha ve huzura eriştik. Böylesi yoğun bir eğitimin ardından bu hâl üzere devam etmek kulluğumuzun bir gereğidir. Oruç ibadetinin sayısız hikmetlerinden birisi de şüphesiz bizleri kötülüklerden alıkoyması ve bedenlerimizi güzel meziyetlerle donatmasıdır. Efendimiz (a.s.) “Oruç bir kalkandır […]” [1] buyurmuştur. Nasıl ki oruçlu hâlimizde kalp kırmak, gıybet, suizan ve benzeri tüm günahlardan uzak durduysak, bundan sonra da bu hâl üzere olmamız önem arz etmektedir. Nitekim hayat tüm hızıyla devam etmekte ve nefislerimiz her an bizi hâkimiyeti altına alabilmektedir. Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de “Kesin olan şey gelinceye kadar Rabbine kulluk et.”[2] diye buyurarak bu hâlimizin devam etmesi gerektiğini ifade etmiştir. Öyleyse tüm uzuvlarımızla oruç hâlimizin devam etmesini sağlamalı ve kulluğumuz gereği dosdoğru bir hayat yaşamayı gaye edinmeliyiz.
Muhterem Kardeşlerim!
Kulluk devamlılık ister, onda asla bir kesinti olmamalıdır. Ramazan ayında edindiğimiz güzel kazanımlar bugünden sonra da aynı şekilde devam etmelidir. Ramazan ayında cemaat ile namaz kılma alışkanlığımız bundan sonra da aynı heyecan ile devam etmeli, cemaat olma bilincini diri tutmalıyız. Mukabele ibadeti vesilesiyle hemhâl olduğumuz Kur’an’a karşı aynı heyecanı muhafaza etmeli, onu idrak ve tatbik etme gayretine düşmeliyiz. Alkame (r.a.)’dan gelen rivayet bize ibadetlerin devamlılığıyla ilgili güzel bir ölçü verir: “Müminlerin annesi Âişe’ye sordum: ‘Ey Müminlerin annesi! Resûlullah (s.a.v.)’in ibadeti nasıldı? Günlerden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu?’ Hz. Âişe bana şu cevabı verdi: ‘Hayır! Onun ameli devamlıydı. Resûlullah (s.a.v.)’in güç yetirip yaptığı şeye sizin hanginiz güç yetirebilir!”[3]
Ramazan ayında ibadet şuuru kazanan bizler, bu şuuru ramazan ayıyla sınırlandırmamalı ve gaflete düşmemeliyiz. İşte oruç hâlimizin devam etmesi, kazanımlarımızın kaybolmaması açısından şevval orucu bizim için bir fırsattır. Nitekim Efendimiz (a.s.) “Her kim ramazan orucunu tutar, sonra buna şevval ayında altı gün daha eklerse bütün yıl oruç tutmuş gibi olur.”[4] diye buyurarak büyük bir mükâfatı bizlere müjdelemiştir.
Muhterem Cemaat!
Geliniz oruçlu hâlimizi devam ettirelim. İbadetlerimizi tadil-i erkân ile ifa edelim. Cemaate devam edelim, dostlarımızı cemaatle namaz kılmaya teşvik edelim. Sadaka ile belalardan kurtulalım. Ramazan ayında edindiğimiz güzel meziyetleri hayatımızla bütünleştirelim, havaların ısınmasıyla rehavete kapılıp cemaatten, ibadetlerden ayrılmayalım. Evlatlarımıza oruç hâlinin devam ettirilmesini anlatalım, onlara iyi örnek olalım. Kur’an ile hemhâl olmaya devam edelim. Ümmet coğrafyasını dualarımızda her daim analım. Bu vesileyle içerisinde bulunduğumuz Ramazan Bayramımızın hayırlar getirmesini, özellikle deprem bölgelerindeki ve İslam coğrafyasındaki kardeşlerimizin acılarının dinmesini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyor, hutbemi bir mütefekkirimizin şu sözleriyle tamamlıyorum:
“Hac Mekke’den dönünce, namaz camiden çıkınca, oruç ise ramazan bitince başlar.” Mevlamız bu düstur ile hayat sürmeyi nasip etsin, bizleri bir sonraki ramazan mevsimine kavuştursun. Amin!
[1] Buhârî, Savm, 2
[2] Hicr suresi, 15:99
[3] Buhârî, Savm, 64
[4] Müslim, Sıyâm, 204
