28.10.2022 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi

28.10.2022 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi

English

Topic: Business Ethics

Dear Brothers and Sisters

Business is a part of our lives since the times when people started to gather and live in groups. The whole activity of buying and selling different goods and services is called business. Our Prophet Muhammad (saw), who was also a merchant ​​said, “The true merchant will be in the shadow of the Throne on the Day of Judgment.[1] In another hadith he also said, “The truthful, honest and reliable merchant is with the prophets, the righteous and the martyrs.[2]  On the other hand, he also warned by saying, “Verily, merchants will be raised on the Day of Resurrection with the wicked, except for those who fear Allah, behave righteously, and are truthful…[3]

Dear Brothers and Sisters!

The true and reliable trade emphasis of the Messenger of Allah (saw) is very meaningful indeed. Because, due to the weaknesses of mankind, we are in danger of violating the rights of the person we are dealing with by worrying about our own profit in buying and selling. The biggest weakness that leads to this is the passion for materialistic things which is difficult to control. Rasulullah (saw) who drew attention to this aspect of man, said, “If a son of Adam had two rivers full of wealth, he would want a third one. Nothing but earth can fill the stomach of the son of Adam.”[4] Unfortunately, those who are captives to the desire of wealth can cheat their purchases and act selfishly. Allah (swt) mentions in the Quran, “Woe to those who give less [than due],Who, when they take a measure from people, take in full. But if they give by measure or by weight to them, they cause loss.” [5]

Dear Jama’ah!

Our religion, Islam, commands us to be ethical in business as well as in all areas of life. Allah (swt) says, “And give full measure when you measure, and weigh with an even [i.e., honest] balance. That is the best [way] and best in result.”[6] In trade, it is necessary to observe the rights of people and not to transgress them. Let’s not waste our hereafter with the ambition of making profit. Let’s not forget that if we behave immorally in trade and sell dishonest goods, we will be feeding our children through haram avenues. We should also consider the other party in our trade. Our Prophet (saw), who is a mercy to the worlds, said, “May Allah have mercy on anyone who is tolerant and easy when selling, buying and demanding money.” [7] In his words, he declared how our style and attitude should be in our business activities. Especially in this society where we set an example with our every move, our understanding of trade should be honest and we should not forget that we represent Islam. 

Dear Brothers and Sisters!

It is, of course, legitimate for a Muslim to engage in halal trade. However, while chasing after the worldly livelihood and earnings, we should not neglect the hereafter and should avoid indulging towards the world. Allah (swt) mentions in the Quran, “[Are] men whom neither commerce nor sale distracts from the remembrance of Allah and performance of prayer and giving of zakāh. They fear a Day in which the hearts and eyes will [fearfully] turn about.”[8]

May Allah (swt) make us one of his content servants, whose world is full of justice, goodness and halal earnings, and who earn the salvation in the hereafter. Ameen.

[1] İbn Mâce, Ticârât 1

[2] İbn Mâce, Ticârât 1

[3] İbn Mâce, Ticârât 1

[4] Buhârî, Rikâk, 10; Müslim, Zekât, 116

[5] Surah Al-Mutaffifin, 83:1-3

[6] Surah Al-Isra, 17:35

[7] Buhârî, Büyû, 16

[8] Surah An-Nur, 24:37


Türkçe

Konu: Ticaret Ahlakı

Aziz Kardeşlerim

İnsanların toplu halde yaşamaya başladığı ve iktisadî ilişkilerin ortaya çıktığı dönemden beri, ticaret hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Kazanç amacıyla yürütülen farklı ürün ve malların alım satım etkinliğinin tümüne ticaret denmektedir. Elçilik ile görevlendirilmeden önce kendisi de bir tüccar olan yüce Peygamberimiz (sav); “Doğru tâcir, kıyâmet günü Arş’ın gölgesindedir.”[1] diye buyurmuş ve “Doğru sözlü, dürüst ve güvenilir tâcir, nebîler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.”[2] müjdesini vermiştir. Diğer taraftan ise; “Tüccârlar kıyâmet günü fâcirler olacaklardır. Ancak dürüst ve doğrulukta bulunanlar müstesnâ…”[3] diyerek uyarmıştır.

Muhterem Müslümanlar!

Resulullah (sav) efendimizin doğru ve güvenilir ticaret vurgusu gerçekten çok manidardır. Çünkü zaafları sebebiyle insanoğlu, alım ve satım işlerinde kendi karının derdine düşüp, karşısında bulunan kişinin hak ve hukukunu ihlal etme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Buna yol açan en büyük zaafiyet, gem vurulmakta zorlanılan mal ve mülk ihtirasıdır. İnsanın bu yönüne dikkat çeken Fahr-i Kainat (sav); “Âdemoğlunun iki dere dolusu malı olsa bir üçüncüsünü ister. Ademoğlunun karnını topraktan başka bir şey dolduramaz.”[4] demiştirİhtiraslarının esiri olanlar, ne yazık ki alışverişlerine hile karıştırabilmekte ve bencil davranabilmektedirler. Yüce Rabbimiz; “Ölçü ve tartıya hîle karıştıranların vay hâline! Onlar, insanlardan bir şey ölçerek aldıkları zaman tastamam alırlar. Fakat kendileri başkalarına bir şey satarken, eksik ölçüp tartarlar.”[5] diye buyurmuştur.

Değerli Müminler!

Mukaddes olan dinimiz İslam, hayatın her alanında olduğu gibi, bizlerden ticaret hayatında da ahlaklı olmamızı emretmektedir. Mevlâ-i Zülcelal Hazretleri; “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha iyidir hem de sonucu daha güzeldir.”[6] diye emretmektedir. Ticarette kul hakkını gözetmek, haddi aşmamak gerekir. Kâr yapma hırsıyla ahiretimizi heba etmeyelim. Unutmayalım ki ticarette ahlaksız davranır, hileli mal satarsak, çocuklarımızın boğazından haram lokma geçirmiş oluruz. Ayrıca, yapacağımız ticarette, karşı tarafı da düşünmeliyiz. Alemlere rahmet olan yüce Peygamberimiz (sav); “Satarken, satın alırken, alacağını talep ederken hoşgörülü davranıp kolaylık gösteren kimseye Allah rahmetiyle muamele eylesin.”[7] sözleriyle, yapacağımız ticari faaliyetlerdeki tarz ve tavrımızın nasıl olması gerektiğini beyan etmiştir. Özellikle her hareketimizle örnek teşkil ettiğimiz bu toplumda, ticaret anlayışımız dürüst olmalı ve İslam’ı temsil ettiğimizi unutmamalıyız.

Kıymetli Cemaat!

Müslümanın helal yoldan ticaret ile iştigal etmesi elbette meşrudur. Ancak, dünya maişetinin peşinden koşup rızkını kazanırken, ahiretini de ihmal etmemeli ve dünyaya meyletmekten sakınmalıdır. Rabbimizin bir ayet-i kerimesinde ifade buyurduğu; “(Öyle hakîkî er kişiler vardır ki) onlar, ne ticâret ne de alışverişin, kendilerini zikrullahdan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı kimselerdir. Onlar, kalblerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.” denilen müminlerden olmaya gayret etmeliyiz.[8]  

Mevla bizleri, dünyası adalet, iyilik ve helal rızıkla mamur olan, diğer taraftan ise ahiretini de kazanan bahtiyar kullarından eylesin.

[1] İbn Mâce, Ticârât 1

[2] Tirmizî, Büyû, 4

[3] Tirmizî, Büyû , 4; İbn Mace, Ticârât, 3

[4] Buhârî, Rikâk, 10; Müslim, Zekât, 116

[5] Mutaffifin Suresi 83:1-3

[6] İsrâ suresi 17:35

[7] Buhârî, Büyû, 16

[8] Nûr, 24:37

Leave a comment

Information

ICMG - Islamic Community Milli Gorus Australia

7/882 Cooper St, Somerton VIC 3062

(03) 9359 5292

Quick Links